Bazı okurlar bu bloğun başlığı olan Dinyakos kelimesinin ne anlama geldiğini soruyorlar.
Bu sorunun en kapsamlı cevabını herhalde yakın zaman önce kaybettiğimiz Metin Kurt vermiş.
Vecdi Çıracıoğlu tarafından kaleme alınan anılarında bu konuda şunları söylemiş:
Futbolcularımızın futbol arenalarında kullandıkları en büyük silahı olan ayakkabıları, Beykoz yapımı
Dinyakos marka kösele tabanlı, çiviyle kabaraları çakılı yerli malı kunduralardı.
Adını Rum ustasından alan Dinyakos futbol ayakkabılarının sahibi Beykozlu bir Rum kunduracı ustasıydı. O zamana kadar postaldan bozma kalçın futbol ayakkabıları kullanılıyordu. Dinyakos usta, o zamanlar kullanılan atlet ayakkabılarını aldı ve tabanındaki uzun çivileri sökerek, yerine meşin kabaralar çaktı. Eskisinden çok hafif olan bu yeni futbol ayakkabılarının mucidi olmuştu. Kramponların dilinde, mavi bir kumaş parçası üzerinde adı yazıyordu.
Eritilmiş domuz yağı sürülerek, o zamanlar tarlayı andıran balçık sahaların suyunu emmesi ve çamurunun yapışmaması sağlanırdı. Ayak numarasından bir numara küçük seçilen bu ayakkabıların domuz yağı sürülünce derisi gevşer ve futbolcunun ayağını bir çorap gibi sarardı. Ta ki, kuruyuncaya kadar.
Bize, 1-1 skorla biten Batı Almanya maçından önce, eşantiyon olarak, o zamanlar dünya modası olan Adidas marka futbol ayakkabılarından birer çift, firma tarafından hediye edilmişti. Bu jest aynı zamanda reklam ve promosyon içindi. Çoğumuz yeni ayakkabıları giydik. Maçın sonunda hepimizin ayakları yara içinde kaldı. Bir haftada zor geçti yaralar. Ve biz, ülkemizin A milli futbol takımına kadar yükselmiş kalburüstü bazı futbolcuları, yeni futbol ayakkabısıyla müsabakaya çıkılamayacağını, en azından yeni ayakkabıların dört-beş antrenmanda kullanılarak ayağın alıştırılması gerektiğini o maçtan sonra öğrenmiş olduk. Belki de Alman futbol federasyonu bir olta atmış, futbolcularımızın yeni ayakkabılara karşı zaafını kullanmıştı. Bunu kim bilebilirdi ki!..
Ben de yeni ayakkabı giyenlerdendim. O günden sonra nefret ettim ve çok nadir Adidas marka futbol ayakkabısı giydim. Futbolu bırakana kadar bazı toprak sahalarda Adidas'ın dışında sürekli Dinyakos kullandım. (Vecdi Çıracıoğlu, Gladyatör, Everest Yayınları, 2009. s. 115-117)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder