Bir futbol takımında genellikle herkesin ismini bildiği
iki-üç yıldız yer alır. Bir de bu isimlerin dışında sessiz sedasız görevini
yapıp takımın başarısı için emek harcayanlar vardır ki, böyleleri olmasa o
kulübün ayakta kalması veya şampiyonluklar kazanması zordur. Bu yazımızda ele
alacağımız Günay Kayarlar da böyle insanlardan biridir. On iki yaşındayken
girdiği Galatasaray kulübünde önce oyuncu, sonra antrenör olarak görev yapmış,
zaman zaman başka kulüpleri çalıştırdıktan sonra tekrar yuvaya dönüp idari
menajerlikten, tesis müdürlüğüne, futbol okulu yöneticiliğine kadar her kademede
çalışmış. Futbola nasıl başladığını, Galatasaray’a girişini şöyle anlatıyor:
“1935 Şişli doğumluyum. Bütün çocuklar gibi ben de sokaklarda
top oynamaya başladım. Babam top oynamamıza kızardı. Akşam eve geldiğinde
ayakkabılarımı kontrol ederdi. Yeni alınan ayakkabımın birkaç günde
burunlarının açıldığını bilirim. Onları babamdan saklardık. Ağabeylerim de futbol
oynardı. Büyük ağabeyim rahmetli oldu. Deniz albaylığından emekliydi. Ben
lisede oynarken onun futbolunu gördüm. Ama o okumayı tercih etti. Mersin’e,
Deniz Harp Okuluna gitti. Küçük ağabeyim Bülent çok iyi futbolcuydu.
Galatasaray A takımında da oynadı.”
“1953’de genç milli oldum. Belçika’da
dünya şampiyonasına gittik ve üçüncü olduk. Hocamız Cihat Arman’dı. Biz onu zamanında
seyrettik, hakikaten çok iyi kaleciydi. Yarı finalde Macaristan’a yenildik.
Sonra İspanya’yı yenip üçüncü olduk.” Günay Kayarlar’ın da sol bek olarak görev
yaptığı genç milli takım, saman alevi gibi bir parlayıp bir sönen ülkemiz
futbolunun o güne dek gördüğü en büyük başarıya imza atmıştı. İzmirspor
kalecisi Seyfi Talay, Adaletli Gökçen Dinçer, Fenerbahçeli Akgün, Beşiktaşlı
Metin Erman, sonradan Ankara Demirspor formasıyla gol kralı olacak Fikri, Beşiktaşlı
Coşkun Taş gibi geleceğin başarılı isimleri yer alıyordu bu kadroda.
1953-54 sezonunda Galatasaray'ın muhtemelen B takımından bir grup. Ayaktakiler Kadri Aytaç, Necmi Erdoğdu (Torik Necmi), Şükrü Gülesin. Oturanlar: kaleci Metin Türel ve Günay Kayarlar. |
1953'te Türkiye birincisi olan Galatasaray (soldan): Bülent Kayarlar, Ali Soydan, İsfendiyar, Suat, Bülent Varol, Günaydın Özyurt, Coşkun, Günay Kayarlar, Bülent Eken, Cemal, kaptan Muzaffer Tokaç. |
Galatasaray yedekleri 1954'te Trabzon'da bir maçta. Sağdan üçüncü Doğan Koloğlu, beşinci Günay Kayarlar. Sol tarafta Gündüz Kılıç görülüyor. |
Günümüzde rastlamayacağımız bir nezaket örneği: Günay Kayarlar'ın başka takıma transfer olmasına izin veren kulüp yöneticilerine yazdığı teşekkür ve veda mektubu. |
“Beykoz bir hamle yapmıştı o
seneler. Necmi daha Beykoz’da oynuyordu. Sol bek İsmet, sağ haf Hasan, santrhaf
Ekerbiçer vardı. Ben sol haf oynuyordum. Sağ açık Ziya Baydar pırlanta gibi bir
insandı. Çok iyi çalım atardı. Küçük Erdoğan, Büyük Erdoğan vardı, hepsi çok
iyi futbolcuydu. Beykoz’a transfer
olduğum zaman belli bir miktar transfer parası almıştım. O parayla o zaman bir
araba alınabiliyordu ama tabii şimdiki paralarla mukayese edilemez. Çok iyi bir
kadromuz vardı, bütün büyük takımlara kafa tutuyorduk.”
Beykoz’un simgesi haline gelen
Kelle İbrahim maçlardan evvel soyunma odasında Beykoz marşını koro halinde bütün
oyunculara söyletirmiş. Günay Kayarlar o günlerin hatırası olarak sakladığı bu
marşın sözlerini bizimle de paylaşıyor.
Beykoz’da üç sezon oynayan Günay Kayarlar’ın 1960-61 sezonundaki yeni kulübü Feriköy olmuş: “Feriköy’de Büyük ve Küçük Rıdvan, İsmet, kaptan Ahmet, Münacettin gibi futbolcularla birlikte oynadım."
"Feriköy’den Beyoğluspor’a döndüm tekrar. Orada mahalli lig
şampiyonluğu yaşadık. Bursa’da baraj maçlarına katılıp Türkiye 1. Ligine
çıktık.” Böylece Günay Kayarlar yeniden Beyoğluspor’a dönerken takım da 1962-63
sezonunda ilk kez Türkiye 1. Liginde mücadele etmeye başlamış."
Beykoz'un 1957-58 sezonundaki kadrosu. Ayaktakiler: Necmi, Günay, Nusret Ülük, Ziya, K. Erdoğan, Ekerbiçer. Oturanlar: Mustafa Yürür, Hasan, Katır Nusret, B. Erdoğan, Rauf. |
Beykoz’da üç sezon oynayan Günay Kayarlar’ın 1960-61 sezonundaki yeni kulübü Feriköy olmuş: “Feriköy’de Büyük ve Küçük Rıdvan, İsmet, kaptan Ahmet, Münacettin gibi futbolcularla birlikte oynadım."
Feriköy 1960-61 kadrosu. Ayaktakiler: Günay, ? , ?, ? , Necdet, Burhan, kaptan Ahmet. Oturanlar: Büyük Rıdvan, Hüseyin, Aleko, İsmet. |
1964’te antrenörlük hayatı
başlamış: “Antrenörlüğe de Beyoğluspor’da Doğan Koloğlu’nun yardımcılığını
yaparak başladım. Sonra Eşfak Abi (Aykaç) ile Beşiktaş’ın ünlü oyuncusu Voleci
lakaplı Şeref Görkey ile çalıştım.” Günay Kayarlar 1978’e kadar Alibeyköy
Adalet, Anadolu, Karagümrük gibi İstanbul’un muhtelif kulüplerini çalıştırmış.
1979’da tekrar Galatasaray’a dönmüş, altyapı sorumluluğunu ve PAF takımı
antrenörlüğünü üstlenmiş. 1980-81’de ikinci kez Galatasaray’ın başına geçen Brian
Birch’ün yardımcısı olmuş. O sene Trabzonspor ve Adanaspor’un ardından ligi
üçüncü sırada tamamlamışlar. Fakat Birch ikinci sezonunda bir hadiseye
karışınca görevinden uzaklaştırılmış ve Günay Kayarlar iki maç için takımın
başına geçmiş. Ardından Özkan Sümer’in yardımcısı olarak görevine devam etmiş.
Alibeyköy Adalet'i çalıştırırken bir maçta. |
“İkinci kez Galatasaray’a
geldiğinde Birch’ün yardımcısıydım. Bir maçta Hürriyet gazetesinden Faik
Gürses’e saldırdı. Olaylar çıktı. Sonra spor basını ona cephe alınca
Türkiye’den ayrıldı. Onun üzerine takım
iki maç bana kaldı. O iki maçı kazandık. Deplasmanda Gaziantep’i, burada
Ankaragücü’nü yendik. Sonra Özkan Sümer’i getirdiler, ben de onun
yardımcılığına devam ettim.”
Özkan Sümer'le bir buçuk sezon çalıştıktan sonra Galatasaray'ın teknik sorumluluğuna 1983-84 sezonunda Tomislav İviç getirilince onun yardımcılığıyla görevini sürdürmüş Günay Kayarlar. 1984’te Almanya’da katıldığı
teknik direktörlük kursunu bitirdikten sonra yine Galatasaray’a dönmüş ve iki
sezon boyunca 3. Lig takımının teknik direktörlüğünü üstlenmiş. Daha sonra
Futbol Federasyonunda bölge antrenörlüğü, teknik sorumluluk gibi görevlerde
bulunmuş. Yaklaşık yedi yıl federasyonda görev yaptıktan sonra Galatasaray,
Beylerbeyi ve Beykoz takımlarında menajerlik, İstanbulspor’da altyapı teknik
sorumluluğu yapmış.
Galatasaray'ın Temmuz 1981'deki sezon açılışı. |
Spor muhabiri Şafak Kayarlar’ın
babası olan Günay Kayarlar son olarak 2004 yılında üstlendiği Galatasaray
futbol okulunun yöneticiliğini bu yıl bıraktıktan sonra Galatasaray ve futbolla
ilişkisini artık bir futbol sever olarak sürdürüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder