Alderico Segala, yüzyıllardan beri İstanbul'da yaşayan
İtalyan Levanten toplumunun artık sayısı iyice azalmış üyelerinden biriydi.
Yakınları ve arkadaşları tarafından kısaca Aldo denilen genç, İstanbul
Profesyonel Liginin iddiasız takımlarından Emniyet'te futbol oynuyordu.
(Hürriyet) |
Galatasaray ve Emniyet takımları 28 Nisan 1954 Çarşamba
günü, lig maçında karşı karşıya geldiler. Şampiyonluk için Beşiktaş'la çekişen
Galatasaray maçın mutlak favorisiydi. Nitekim sarı-kırmızılı takım, maçın
başlarında Büyük Ali'nin (Ali Beratlıgil) golüyle öne geçti. Ne var ki, her
zaman ligin sonlarında yer alan sarı-beyazlı takım buna 20. dakikada cevap
verdi. Emniyet'in yaptığı faul atışında havalanan top, Galatasaraylı bir
savunma oyuncusunun başından sekerek santrfor Aldo'nun önüne geldi. Genç
futbolcu yakın mesafeden çektiği şutla takımına beraberliği getiren golü
kaydetti. Lakin bu gol, Galatasaray'ı kamçılamıştı. Suat Mamat hemen iki dakika
sonra buna cevap verdi. 38.dakikada bir gol daha atan Suat takımının ilk yarıyı
3-1 galip kapamasını sağladı.
İkinci yarıya da golle başladı Galatasaray ve 51.dakikada
Kadri Aytaç'ın golüyle 4-1 öne geçti. Ne var ki bundan sonra maça talihsiz bir
olay damgasını vurdu. Olayın seyrini o dönemin günlük spor gazetesi Türkiye
Spor'dan okuyalım: "İlk devre Turgay'a güzel bir gol atmasını bilen ve
takımını berabere duruma getiren Aldo, ikinci devrenin 30.dakikasından sonra
hafif hafif baş gösteren acı için de kıvranmaya başlamıştı. Nitekim biraz sonra
saha kenarına gelen ve nefes hareketleri yapan delikanlının, bir ara çekilen
kornere yetişmek isterken dizleri üzerine çökmesi ve sahanın sol tarafındaki
tahtaların üzerine giderek oraya yıkılması gözden kaçmamıştı. Aldo bu tahta üzerinde
hemen hemen beş dakika kıvrandıktan, kendini yerden yere attıktan sonra sahanın
doktoru kendisini görebildi. Başına üşüşüldü ve işin vahameti anlaşıldı.
Aldo'nun can çekiştiği belli idi. Maçın son dakikasında yetiştirilen sedyede
sarkan ayak ve elini battaniyeyle örttükten sonra içeriye götürülen Aldo, acı
ile haber aldık ki ciddi bir müdahalede bulunulmadan can vermiş
bulunmaktaydı."
Gazetelerde Aldo'nun maçtan kısa bir süre önce bol miktarda
Paskalya yumurtası yediği için zehirlendiğine dair yazılar çıkmıştı. Türkiye
Spor gazetesi de otopsi raporunu şu satırlarla duyurmuştu: "Morg raporuna
göre ölümü, midenin fazla dolu bulunması ve kalbe tazyik yaparak durdurmasıdır.
Bu acı ders, sporculara ibret olmalıdır."
(Türkiye Spor) |
O maçta Emniyet takımı futbolcusu olarak sahada mücadele
eden Samim Emek, bu talihsiz olayla ilgili hatırladıklarını şöyle anlatıyor:
"Aldo santrfor olarak oynardı. Hatta o gün Sezai diye bir arkadaşımız
oynayacaktı. O zamanlar takımların toplu olarak maça gelmesi diye bir şey yok.
Maç Dolmabahçe Stadında saat 4'te, en geç 2'de orada olun diye duyuru
yapılırdı. Biz de kendimiz giderdik stada. Geldik baktık, Sezai yok.
Hastalanmış. Hocamız Niyazi Sel, Aldo oynayacak dedi. Maçtan önce yemek yiyip
yemediğini bilmiyorum. Fakat oynamaya çok hevesli biriydi. Yemek yemiş bile
olsa oynamaya çok istekli bir çocuktu. Maç esnasında kalenin önünde bir
karambol oldu. Arkasından biz Galatasaray kalesine doğru bir akın yapıyorduk. O
yüzden yığıldığının farkında değildim. Sonra bir baktım, çocuğu Gazhane tarafındaki
kalenin arkasına almışlar. Sağlık görevlileri, doktor filan başında. O zamanın
şartlarına göre yapabilecekleri şeyler sınırlıydı. Oyun devam ediyordu bir
taraftan. Maçtan sonra soyunma odasına gelip sorduk. Taksim İlkyardım
hastanesine götürmüşler. Elbiselerini aldık, biz de hastaneye gittik. Çocuk
orada vefat etmiş."
(Türkiye Spor) |
Alderico Segala belki gol attığı maçta hayatını kaybeden tek
futbolcu olarak dünya spor tarihine geçti. Türkiye Spor gazetesine göre mali
durumu iyi ve sıhhati yerinde olup 29 yaşındaydı. Hürriyet gazetesine göre de
mükemmel bir desinatördü ve 27 yaşındaydı. Talihsiz futbolcu 30 Nisan 1954'te,
Sent Antuan Kilisesinde yapılan törenin ardından Feriköy Katolik mezarlığında
toprağa verildi.
(Öz Fenerbahçe) |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder